Dr. Bülent URAN

Kişisel Web Sitesi

Üyelik Girişi
HOLİSTİK SAĞLIK

Ekampı Bölüm 16



Cumartesi günü sakin geçecek gibiydi. Sabah bir çalışma yaptık. Ne yaptık anımsamıyorum. Öğleden sonra yürüyüşle geçti. Akşamüstü de arkadaşlara toplantıda kampın başından beri yaşadıklarımı anlattım.

Cumartesi sabahı bir meditasyon çalışması vardı galiba ve ben o çalışmada daha çok sperm ve yumurtanın durumuyla sağ ve sol beyin arasında bazı ilişkileri ortaya çıkardım. Sağ beyin babaya aitti. Öyle de olması gerekiyordu.

 Anneden gelecek yumurta daha adetin 5-6. gününde belli olur. Ondan sonra döllenme gününe kadar (adetin 21. Günü) bu yumurta kraliçeler gibi döllenme gününe hazırlanır. Güzel güzel beslenir, korunur, taçlanırdı. (Gerçekten bu yumurtanın etrafını çeviren hücrelere ışın saçan taç anlamında corona radiata denmektedir).

 Yani yumurtanın yaşamında güven vardır, emniyet vardır.

Anneden gelecek genler bellidir. Bu durum anne enerjisini durağan ve kontrolcü yapmaktadır.

 Halbuki sperm tarafı tam bir karmaşadır. Testisler ortalama 3 günde bir yeni üretim yapar. Boşalmayan spermlerin enerjisi ve malzemesi bedene yeniden karışır. Yani spermin ömrü 3-5 günle sınırlıdır. Eğer boşalırsa anne vajinasına yine bir macera vardır. Döllenme zamanı değilse tüm spermler telef olur. Enerji ve malzeme de boşa gider. Hele masturbasyon başlı başına bir telefattır. Her spermin enerji taşıdığı düşünülürse bedenin enerjisi boşa tüketilmektedir. Enerji yükseltilmesi gerekirken sokağa atılmaktadır. Eğer boşalma döllenme gününe denk geldiyse ortalama 200 milyon spermden sadece birinin yaşama şansı vardır. Tüm diğerleri yok olacaktır. Bu nedenle yumurtanın yüzeyine kadar ciddi bir yarış sürer.

Tam bir ölüm kalım savaşı.

Son ana kadar döllenecek ve bebeğin ilk hücresi olacak ilk hücre için hiçbir şey belli değildir. Her spermin genetik yapısı farklı özellikler taşır. Bu nedenle genetik yapı son ana kadar belli değildir, keza cinsiyette belli değildir.

O halde spermin enerjisi hayat savaşına yönelik olacaktır.

Maceracı, meraklı, araştırıcı, çözümleyici, risk alıcı, her an ölüme hazır bir yapının sağ beyine uyması çok daha uygun olmaktadır. Sol beyin ise çıkarcı ve içten pazarlıklıdır. Her şeyi analiz eder, kendini emniyete alacak tedbirleri alır.

Cumartesi akşam çalışması ise benim için daha değişik duygularla doluydu… Arkadaşlara akşamüstü bu deneyimlerimi aktardıktan sonra geleceğe, yapacaklarıma, hayallerime odaklandım… Bu arada sol tarafım iyice açılmaya başlamıştı soluma renk gelmişti. Gözlerimi kapadığım zaman oluşan o his farkı iyice azaldı. Ortadaki ayırıcı çizgi iyice sağa kaydı. Sol sağa doğru epeyi genişlemişti.

Meditasyonu ayakta yapıyorduk ve birçok düşünceler geliyordu… Öncelikle o ilk gün gördüğüm ve bir şekilde yakınlığım olduğunu düşündüğüm mor leylak görüntüsündeki ruhlar geldi ama çok farklıydılar. Sanki çok neşeliydiler. Bir olup değişik şekiller üretiyorlardı. Sanki su balesindeki gibi birleşip ayrılıyorlardı. Bunu bana bir teşekkür olarak kabul ettim. Sanki ruhları rahatlatmıştım ve o boyutta onlar çok daha huzur doluydular…

Sonra rehberleri gördüm. Beyaz kanatlı melekler gibiydiler. Mor bir zeminde göründüler bir takım mesajlar verdiler ve gittiler.  Sanki artık merak etme yanındayız diyorlardı.

Bu meditasyondan önce Ali birçok eterik görüntü çalışması yaptı. Kendisini büyüttü, küçülttü. Melekleri bize hissettirdi.