Dr. Bülent URAN

Kişisel Web Sitesi

Üyelik Girişi
HOLİSTİK SAĞLIK

Ekampı Bölüm 19



Çoğu katılımcı arkadaş, kampdaşlarım öğleden sonra ayrıldı. Ali, Eşi Bige, Çiğdem Hanım, Alin,  Esin ve ben kalmıştık kampta. Yüzdüm dinlendim… Saat 5 de meditasyon varmış… “Hayırdır” dedim. Ali kampın çalışanlarına bir meditasyon sözü vermiş. “İsterseniz katılın” dedi… Bana mantıklı geldi.. Hani sporda recovery denir ya… birden sporu bırakmazsın biraz yavaş yavaş beden toparlanana kadar spora devam edersin…

Biz de meditasyona katıldık… Ali basit gevşemelerle bir takım telkinler verdi…  Bu sefer zihnim boştu... Fazla bir muhabbet olmadı desem yeridir… Sakin bir durumdaydım… Ama personelden bazıları ağlamaya başlamıştı…

Ali meditasyondan çıkma talimatını verdi… Yavaşça gözlerimi açtım. Karşıdan ışık vuruyordu, bu nedenle karşımda oturanlar tam belli olmuyordu. O anda tam karşımda Mihriban oturduğunu gördüm. Mihriban kampın gülüydü. Tüm servisleri tek başına çekip çeviriyordu. 20 yaşlarında omzunda ortopedik bir arıza olan ama çok hoş bir kızdı. Boynu sola yatıktı. İlk gördüğümde aklımdan ona EFT ile yardımcı olup olamayacağım geçmişti.  Daha sonra sağ-sol bedenler belirginleşmeye başlayınca bedeninin sol tarafı arızalı olduğuna göre baba enerjisinde bir bozukluk olmalı diye düşünmeye başladım.

Önce kalkıp ellerinden tutup bir gün öne yaptığım dengeleme çalışmasını yapmak içimden geçti. Ama karşıda ağlayan ve Bige ile Ali nin yardımcı olduğu ablasına gözleri takılmıştı.

O anda aklımdan acaba ona uzaktan yardımcı olabilir miyim diye düşündüm. Gözlerimi kapattım ona konsantre oldum. Onun enerjisini hissetmeye çalıştım. Her iki elimi ayrı ayrı ona odakladım. Biraz sonra gittikçe güçlenen enerjiyi hissettim ve gelen enerjiyi ona yansıtmaya başladım. Mihribanda da anne biraz aşağıda, baba ise hem yukarıda hem de arkaya doğruydu. Yani enerjiyi 3 boyutlu hissettim. O kadar konsantre olmuşum ki yaptığıma, gözümü açıp baktığımda…

o da ne…

 Mihriban tekrar dalmıştı ama bu sefer tam gitmişti. Sandalyede kaykılmış kalmıştı. Ben enerjiyi düzeltmeye devam ettim. Yine gözlerimden yaşlar akıyor, yine o tarif edilmez duyguyu yaşıyordum. Mihriban’da sandalyede baygın gibi ama ağlıyordu… Tekrar iyice dengeleri sağlayacak o enerji düzeltmesine başladım. Enerji gittikçe düzeldi dengelendi arkaya kaymış baba öne geldi, genç bir köylü kızı ve kasketli bir köylü erkeği belirdi. El ele tutuştular, gizli bir yerlere gittiler, orada sevgiyle yoğrulmuş olarak Mihriban’ı yeniden yaptılar. Işık gibi doğdu Mihriban. Ve o arada enerji kesildi.

Gözlerimi açtık baktım enerjiyi Aliyle Bige kesmiş. Mihriban üzerinde çalışıyorlar. Hayatımda ilk kez bu kadar uzaktan enerji aracılığıyla bir kişiyle irtibat kurmuş ve keşfetmiş olduğum terapiyi uygulamış oldum.  

Akşamına sohbet muhabbet… Ertesi günde geri dönüşümüz başladı.

Tatili Lucy filmiyle bitirdik…