Dr. Bülent URAN

Kişisel Web Sitesi

Üyelik Girişi
HOLİSTİK SAĞLIK

Duygu Skalası 1

Gerek regresyonda gerekse EFT de duyguları anlatmak, derecelendirmek ve
boşaltmakla uğraşıyorum.

Ancak çoğu zaman öyle hastalar geliyor ki ne yapacağımı şaşırıyorum.

Bildikleri tek terim kötü hissetmek. Bu kötünün bir açılımı yok. Ne kadar
kötü diye sorduğumda bayağı kötü diyorlar.

Ya da başka bir ifade tarzı "kendimde değilim". Bunun ne anlama geldiğini
sorduğumda doğru dürüst bir yanıt alamıyorsunuz.

Bu tip ne anlama geldiği, nasıl ölçüldüğü belli olmayan ifadeleri belli bir
anlama oturtmadan terapiye başlarsanız sonuç hüsran oluyor. Çünkü kötülük
halini belli bir şekilde ifade edemeyen bir kişi için iyilik halini de tarif
etmek zor oluyor.

Belli bir iyileşme olsa bile bu iyileşmenin ne ölçüde olduğunu far
edemiyorlar. Çünkü kötülük halinin bir ölçümü yok.

Bunun farkında olan EFT ciler bu nedenle SUDS denilen ölçümlemeyi
kullanıyorlar. Ama bu da yeterli değil. Daha net tanımlar olması gerekiyor.

"ask it is given isimli kitapta böyle bir ölçümleme var.  (Türkçe de yeter
ki iste adıyla yayınlandı).

Bu kitabın 293. sayfasında emosyonel skala diye bir bölüm var. Buradaki
anlayış basit. Bir insan belli bir anda mutlaka bir duygusal durumdadır. Bu
durum en dip olan güçsüzlük ile en tepe olan keyif hali arasında bir
yerdedir.

Skala şöyle

   1. Keyif/ güç/ özgürlük/sevgi/minnet/takdir etme hali
   2. tutku hali
   3. Çoşku, arzu, mutluluk hali
   4. olumlu beklenti/ inanç
   5. iyimserlik
   6. Umutluluk
   7. Memnuniyet
   8. Sıkıntı
   9. Kötümserlik
   10. engellenmişlik/ huzursuzluk/sabırsızlık
   11. yüklenmiş/bunalmış
   12. hayal kırıklığı
   13. Şüphe
   14. Kaygı
   15. Suçlama
   16. Cesaretsizlik
   17. Öfke
   18. İntikam
   19. Aşırı kin gütme-Cinnet hali
   20. Kıskançlık
   21. Güvensizlik/Suçluluk/Değersizlik
   22. Korku/yas/depresyon/umutsuzluk/güçsüzlük

Bunu belirledikten sonra hastanın bu ölçümlemede n ereye düştüğünü saptamak
gerekiyor. Hasta kötü hissediyorum dediği zaman. Ne kadar kötü diye sorarak
ölçümlemeye başlarız. Öncelikle hastanın kendi değerlendirmesini kendisine
farklı bir şekilde yansıtmamız gerekir.

Bu yansıtmaların dikkatli ve usulüne uygun olması son derece etkili sonuçlar
yaratacaktır. Örneğin hasta "ne yapacağımı bilemiyorum " derse ve işitselse
şöyle yanıtlarsınız.

Sizde duyduğum şu. Gelecekte ne yapacağınızdan emin değilsiniz. Bu basitçe
biraz yüklenmiş gibi hissetmenizden mi kaynaklanıyor? Yoksa biraz
cesaretsizlik mi? Ya da tam bir hareketsizlik ve depresyon hali mi?
Güçsüzlük mü?"

hasta vizüelse " görüyorum ki " diye başlarsınız. "sizin gördüklerinizi
açmaya çalışıyorum"

kinestetikse "sunu hissediyorum ki siz … gibi hissediyorsunuz.. "

hastanızın duygu durumunu değerlendirdikten sonra seansınızı nasıl
planlayacağınıza karar verebilirsiniz. Basit bir sıkıntı ve yüklenme hali
varsa  kişinin gereğinden fazla kendisini zorlaması söz konusudur ve buna
göre bir yaklaşım planlanır.

Ama buna ilaveten bir cesaretsizlik hali varsa o zaman başarısızlık duygusu
söz konusudur. Bu durumda iyileşmeyi kolaylaştırmak için öncelikle bu
duyguyu eritmek ve hastanın iyileşme başarısının mümkün olduğuna inanır hale
getirmek gerekir. Bu bir şekilde hastada potansiyel olarak mevcuttur. Ama
hasta depresse düzeyindeyse orada bu potansiyel bile kalmamıştır. Tam bir
ümitsizlik hali vardır. Size bile kendisinin iyileşemeyeceğini ispat etmek
için gelmiştir. Bu durumda yaklaşım çok farklı olmalıdır. Bu durumda ilk
yapacağımız şey hastanın zihninde bir umut olasılığı deliği açmamız gerekir.
Basit bir iyi deneyim yaşamalı.

Bu nedenle bu emosyonel skalayı kendi ihtiyaçlarımıza göre kullanabiliriz.
Ben bunu kullanmaya başladıktan sonra işimin daha kolaylaşmaya başladığını
gözlemledim. Bu konudaki deneyimlerimi bir dahaki yazıda aktaracağım.

 Dr. B. Uran

 


Yorumlar - Yorum Yaz