Dr. Bülent URAN

Kişisel Web Sitesi

Üyelik Girişi
HOLİSTİK SAĞLIK

PAKETLENMİŞ HASTALIK

PAKETLENMİŞ HASTALIK

Teknolojik devrim insanlara yiyecek sunumunu çok değiştirdi. Hiçbir besleyici değeri olmayan genetiği değiştirilmiş tahıllar ve hazır işlenmiş gıdalar sağlıklı yiyecekler olarak sunuldu. Hükümetlerden de destek alan uluslararası firmalar pestisitlerle (böcek öldürücü ilaçlar) doldurulmuş sebze ve meyveleri pırıl pırıl ambalajlarda sundu. Yiyecekler, özellikle süt ürünleri mikrop üremesin diye pastörize ve diğer tekniklerden geçirildi. Ama bu teknikler sağlığımız için son derece önemli besin ögesi olan yararlı bakterileri de öldürdü. Bu mikroplara karşı aşırı saldırı kendi hastalıklarını yaratmaya başladı. Bazı el dezenfektanlarının insan hücresine de zararlı olduğu ortaya kondu (örnek triklosan).

Son yıllarda hızla artan otoimmün hastalıkların, nörolojik bozuklukların, şişmanlık salgınının bu bozulan yiyecek sunumuyla ve zehirli çevre faktörleriyle alakası olduğunu gösteren birçok bilimsel yayın ortaya çıkmaya başlamıştır.

ABD de bu hazır gıdaları pazarlamak için bir yılda harcanana reklam gideri ne kadar? Tam 21 milyar dolar. Türkiye’de de en çok reklamı gıda firmaları yapıyor. Bunların içinde de başı çocuklara yönelik olanlar çekiyor.

Tezgah kurulmuş durumda. Hazır gıdayı tüket. Paranı buraya yatır. Bunlar yüzünden hasta ol. Gıdayı üreten aynı holdingin ortak olduğu ilaçlardan ömür boyu kullan… Amerikalıların satın aldıkları gıdaların yüzde doksanı hazır olanlar. Her yıl piyasaya binlerce yeni çöp gıda sunuluyor. Bunlara çöp gıda deniyor çünkü yenmeden çöpe atılması gereken gıdalar. Gıda demeye de aslında insanın dili varmıyor.

Hazır gıdalar ve abur cuburlar (şekerleme, çikolata, cips, mısır gevreği, şekerli yoğurt, meyve suları, gazlı içecekler vs) hem lezzetli, hem ucuz, hem her an ulaşılabilir. Ucuz gibi görünen bu şeçimler uzun vadede çok pahalı. Gizli gerçek bu! Hepsi kronik hastalıkların baş nedeni…

Yüksek oranda şekerli beslenmenin şişmanlık, şeker ve kanserle bağlantısı gösterilmiş durumda…  Aynı zamanda bağımlılık yapıyor. Sahte doymuşluk yaratıyor. Ama kısa sürede tekrar onları yemek istiyorsunuz. Şekerlerin beyinde morfin benzeri uyuşturucuların yaptığı etkinin aynısını yaptığını da araştırmalar gösteriyor. Farelerle bir deney yapmışlar. Kokain ve şekerli suyu ayrı ayrı vermişler. Fareler kokaine bağımlı olsalar da bir süre sonra şekerli suyu kokaine tercih etmeye başlamış.

Kırk satır mı? Kırk katır mı misali… Yiyecek firmaları yeni bir aldatmaca ile karlarına kar katıyorlar. Diyet ürünler üretiyorlar. Düşük yağlı yoğurtlar, sütler, suni tatlandırıcılı içecekler. Hem daha pahalı hem de sağlığınızı koruyacaklar(!). Önce normalini ye, bağımlı ol, kilo al. Sonra da gelsin aynı tatta ki diyetli seçenekler. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmek.

Paketlenmiş her gıdadan size sağlık değil sadece hastalık satılır.

Teknoloji size hastalık da satabilir, sağlık da… Her şey sizin teknolojiyi nasıl kullandığınıza bağlı… Eğer sağlıklı bilgiye ulaşmak istiyorsanız tek ihtiyacınız olan interneti doğru kullanmak…

Bedeniniz iyileşmeye hazır. Tek yapmanız gereken onun ihtiyacı olan doğru besinleri ona vermek ve onun çalışmasını bozan toksinlerden uzak durmaktır.  

Kendi bedeninizin önünden çekilin ve onun yolunu açın. O nasıl iyileşeceğini bilir.

Düştünüz, yaralandınız. Tek yapmanız gereken yarayı temiz tutmak ve mikrop kapmasını engellemektir. Bedenin bilgeliği gerisini halleder. Yarayı nasıl iyileştireceğini bilir. Bedenin kendini tamir sistemleri bu işi halledecektir.

Yapmadığımız çok basit şeyler sağlığımız için son derece önemlidir.

Çıplak ayakla toprakta dolaşmak, her gün yarım saat kadar güneşlenmek, elektromanyetik dalgalardan uzak kalmak… Hepsi de uygulaması son derece kolay ama bir o kadar da bedenin sağlıklı kalması için yararlı şeyler.

Çoğumuz için ekmekten ve şekerden vazgeçmek imkânsız gibi gelir. Onlar olmazsa ne yiyeceğiz. Enerjimizi nereden alacağız gibi sorular gelmeye başlar. Ama esas enerji, iyilik ve canlılık onlardan kurtulduktan sonra yaşamınıza girecektir.