2014 Yılı Ağustos Sonu

En son 1976 yılında kendime zaman ayırmışım… Tıp 4 yazıydı. Zorlu bir sezondan sonra 4 arkadaş çadır diktik ve kendi diktiğimiz çadırlarla Marmaris’te 10 gün kadar kamp yapmıştık.

İşte o zamandan bu zamana 44 yıl sonra, birisini memnun etmek, bir şey öğrenmek ya da bir şey öğretmek niyeti olmadan kendime ilk kez zaman ayırmaya temmuz 2014 de karar verdim (Hande'nin diliyle BEN ZAMANI).

Ağustosta Fethiye'de yapacağım eğitim kampından sonra 1 hafta sadece kendim için zaman ayıracaktım. İşte tam o sırada Hande’nin benden uzun süredir gelmemi çok istediği Ali Başaran’ın kamp çalışmaları aklıma geldi ve web sitesine girip baktığımda zamanın bu kadar cuk oturduğunu gördüm.

24 ağustosta benim çalışmam bitiyordu ve 1 eylülden sonra da yoğun programım vardı. Hande ve Alinin kampı 26-31 ağustos arasıydı. Hemen kaydımı yaptırdım. Çünkü uzun düşünürsem bir taraflarımın bahane üreteceğini biliyordum. Ağustos eğitim kampımı bu gazla yaptım.

Kendi kampım bittiğinde hemen o gün otobüsle Akçay Endes kampı için yola çıktım. Çocuklar gibi şendim. Gerçekten çok değişik bir durumdu benim için. Yıllardır kendim hep bir şeyler öğretmeye çabalamıştım ya da bir şeyler öğrenmek için katılmıştım benzer organizasyonlara. Bu sefer sadece ruhumu ve bedenimi dinlendirecektim. 25 ağustos pazartesi sabahı saat 12 gibi kampa geldim. Gerçekten harika bir yerdi. Ormanın içinde, çardaklar, sürekli akan derenin sesi…

O gün çalışma yoktu. Derede bol bol yüzdüm. Ağaçların arasındaki çardaklarda yattım. Kitabımı okudum. Akşama doğru kampa katılacak arkadaşlar gelmeye başladı. Yapılmış tahta evlerde kalacaktım. Her yer esiyordu. Çardaklarda ağaçların altında uzanabilecektim. Şansımıza kampta dinlenmeye gelmiş Yoga Hocası Erdoğan bey de vardı ve o gün yoga yaptık. Hande‘de geldi. Aliler ve diğer katılımcılar Salı günü gelecekti.

Salı sabahı yürüyüşe çıktım. Harika bir parkur. Parkur’un sonunda dağların arasında şahane bir gölet beni bejkliyordu. Ancak gölete ulaşmadan önce arılar beni ziyaret etti ve bir tanesi sol kolumun H5 noktasından şişledi. Bu nokta akupunkturde fazla yükselmiş çoşkuyu biraz dindirmek için kullanılır. Dönüşte bunu böyle aldım. Demekki daha sakin olmam gerekiyordu. Hayırdır inşallah diyerek günüme devam ettim. Yürüyüş sonrası yoga ve ardından cuup dere yüzüşü. Şahane bir kahvaltı… Dinlenme bol bol… Müthiş lezzetli bir sebze ziyafeti öğlen…

Akşam üstü Ali’nin programı başladı. Tanışma sırasında samimi olarak bir beklentim olmadığını, ne olursa kabulum olduğunu belirttim. Kesinlikle Alinin neler yaptığına takılmayacaktım... Ama bilinçaltım kendiliğinden bir şeyler öğrenirse yapılacak bir şey yoktu…

(Ama geriye doğru baktığımda o kadar da beklentisiz gitmediğimi fark ediyorum. Hipnozla başlayan bilinçaltını öğrenme yolculuğum sırasında spiritüel alanda o kadar değişik, şaşırtıcı gözlemlerim olmuştu ki, benim gibi katı materyalist, bilimsel düşünceye sıkı sıkı bağlı bir kişinin bile birçok şeyi sorgulaması gerekmişti. Regresyonlar sırasında geçmiş yaşamlara gidenler, içinden artık ruh bulanlar, astral aleme gidenler… İşin ilginç yanı kendime uygulattığım regresyonlarda da bunları sorgular hale gelmiştim… Bir tarafım bu tip şeylere inanmayı ret ederken de bir tarafımda farklı gerçekliklerin arayışı içindeydi. Yaşadığım, diğerlerinin yaşadığı, gözlemlediğimiz değişik şeylerin yeni fizik anlayışları açısından açıklamalarını arıyordum. Bilinçli tarafım ne olursa olsun daha spiritüel olmak için daha fazla çalışma yapmam gerektiğini söylüyordu ve bu çalışmalar için Ali iyi bir adresti.)

2. bölüm için tıklayın

Endes kampındaki spiritüel keşiflerden esinlenerek hazırlanmış kişisel gelişim çalışması

30 Ağustos 2015 - Spiritüel Gelişim ve Yeniden Sevgiyle Doğmak

Ayrıntılar için tıklayınız