Dr. Bülent URAN

Kişisel Web Sitesi

Üyelik Girişi
HOLİSTİK SAĞLIK

Bölüm 1 Kısım 3



Kalbini iyileştir, kendini iyleştir
 

İlginç bir çalışma serisi de niyetin DNA üzerine olan etkisini inceleyen çalışmalardır.

California, Boulder Creek de kurulmuş olan HeartMath Institut deki araştırıcılar DNA molekülünde, insan arzusu, niyeti ve duygularının belirgin değişimler yaptığını ortaya koymuşlardır.

Son 10 yılda yayınlanan makaleler değişik koşullar altında kalp fonksiyonlarının DNA’yı etkilediğini ortaya koymuştur. Enerjiden kimyaya bir iletişim ilişkisinin olduğunu bu çalışmalar belirginleşmiştir.

Halbuki geçerli bilimsel görüş tüm biyolojik iletişiminin kimyasal – moleküler düzeyde olduğudur. Kabul edilen bilimsel görüşe göre uyarılar nörokimyasl maddeleri uyarmakta, bu kimyasallar hücre zarındaki reseptörleri etkilemekte ve reseptörlerde hücre içinde değişikliklere neden olmaktadır.

Halbuki aynı zamanda hücre içinde mesajı ileten zayıf elektriksel sinyaller vardır. Bu sinyaller enzim sistemi üzerinde etkili olmaktadır. Hücre zarı bir amplifikatör gibi çalışmaktadır.

( Mc Craty, Rollin et al. (2003). Modulation of DNA conformation by heart-focused intention. Boulder Creek; Institute of HeatMath. P.6.).

Hücre, insan ve çevre arasında enerji düzeyinde bir iletişim söz konusudur.

Beynin değişik elektrik ritimleriyle kalp ritmi arsında bir iletişim söz konusudur.

Kalp koheran durumda olduğunda senkronizasyon artmaktadır. Bu senkronizasyon kısmen elektromanyetik iletişim yoluyla olmaktadır. Bu oluşan senkronizasyon sezgisellik, yaratıcılık gibi işlemleri güçlendirmektedir.


DNA çift sarmal bir yapıdır. Bu sarmalın daha sıkı olması ya da gevşemesi molekülün ultraviole ışını absorpsiyonu ile ölçülebilir.  HeartMath tekniğinde eğitilmiş bireyler kalplerinden sevgi ve şefkat duygularını güçlü olarak oluşturabilmektedirler. Bu modda iken DNA nın daha sıkı sarılması ya da gevşemesi yönünde deney tüplerine niyet göndermişlerdir. Bazı kişiler DNA nın yapısında %25 e varan değişiklikler oluşturmuşlardır. Bu güçlü bir istatistik etkidir.

Aynı duyguyu tutan ama niyet ortaya koymayan çalışmalarda DNA yapısında değişiklik olmamıştır. Tersine niyeti tutup, koheransı ortadan kaldırdıklarında yine DNA yapısında değişiklik olmamıştır.

Kalp koheransı şudur. Bir şekilde kalp üzerine konsantre olarak kalp ritmi koherant denen bir duruma getirilmektedir. Bu durumda bir birini izleyen kalp atımları arasındaki sürelerin değişkenliği çok düzenli hale gelmekte, sinüs eğrisi çizmektedir.

Koherant olmayan kalpler ise rastgele atmakta, birbirini izlenen atımlar arasındaki süreler düzensizlik göstermektedir. Tüpler yaklaşık 1 kilometre uzakta bile olsa bu etki ortaya çıkmaktadır. Yani doğrudan kalbin elektromanyetik etkisi değil, niyetin etkisi bu değişikliği sağlamaktadır. Bireyin kalbini koherant yapıcı etkisi arttıkça DNA üzerindeki etkisi de artmaktadır.

Günümüz kuantum fiziği konusunda bilgisi olanlar için bu değişimler o kadar da şaşırtıcı değildir. Bu DNA çalışmaları dua çalışmalarında ortaya çıkan sonuçları daha iyi anlamamızı sağlamaktadır.

( Burada dua’dan dini bir tören anlaşılmamalıdır. Mutlaka dini bir dua olması gerekmez. Kalpten bir iyileşme niyetini ortaya koyan bir niyet duası etkiyi ortaya çıkarmak için yeterlidir).