Dr. Bülent URAN

Kişisel Web Sitesi

Üyelik Girişi
HOLİSTİK SAĞLIK

Bölüm 5

Herkes Duygu Koçu Olabilir mi?

Bu soru “herkes hipnoz yapabilir mi?” olsaydı, “asla yapmasın!” derdim. Herkesin yapma gücü olmasına rağmen…

Tabi hipnoz yapmaktan neyi anlıyoruz… Basitçe bir kişinin bilinçaltına gerçek dışı bir fikrin yerleştirilmesini… Ama gerçekmiş izlenimini vererek… “Neden hipnoz yapmamalıyız”ı ayrı bir bölümde konuşacağım.

Ama herkes duygu koçu olabilir mi? Teorik olarak evet. Ama pratikte o kadar kolay değil…

Benim klasik sözlerimdendir. Uygulayacağı tekniklerle kendinde bir değişim yaratmamış bir kişinin başkasında bir değişim yaratması beklenmemelidir. Tabi zihinsel değişim açısından konuşuyorum. Ama koçluğun her dalında bu böyledir bence… Başkasına motivasyon vs ile başarıya götürecek bir koçun, aynı yöntemlerle kendinde bir başarı sağlamış olması beklenmelidir.

Kel bir doktorun saç ekme cerrahisi uygulaması hoş karşılanabilir belki ama cilt sorunları olan bir cilt doktoruna kim güvenir ki?

Amaç sadece müşteriye güven vermekle alakalı da değildir. Zihinden zihne akan subliminal mesajlardır insanları bir şeylere ikna eden. Hadi şunu diyelim. Bilinçaltı samimi olanla olmayanı birbirinden ayırır. O nedenle duygu koçluğuna soyunacak bir kişinin bu kitapta anlattığım, anlatacağım hususları çok iyi içselleştirmesi, uygulaması gerekir.

Önce kendi enerji bedenini temizle ki, temizliğin nasıl yapıldığını öğrenesin ve deneyimleyesin… O zaman rahatça öğretirsin. Ben regresyon çalışmalarına başladığımın ilk iki yılında regresyonun nasıl bir şey olduğunu deneyimlememiştim. Kendimde uygulatmadığım bir şeyi başkalarına uyguluyordum. Sonunda o fırsatı yarattım, epeyi uzun seanslarla kendimde belli bir temizlik yaptım. O seanslardan sonra yardım alıcılarla işleyişim farklı bir boyuta geçti diyebilirim.

Duygu koçu olacak bir kişinin bazı temel bilgileri ve anlayışı olmalı. Temel tıbbi bilgilere sahip olmalı. Beynin işleyişini bilmeli. Zihin beden ilişkileri hakkında asgari bilgisi olmalı. İnsan ilişkilerinde biraz temel bilgileri olmalı. Bunlar olmazsa olmazlar.

Meslek sahibi ol ak, mesleğinden insan gibi yaşayacak kadar para kazanmak tabii ki olmalı. Ama şifalandırma işinde herşeyi para uğruna yapmaya kalktığımız zaman bir şeyler bir şeylere denk gelmemeye başlıyor.

Benim insan ilişkilerim iyidir.

Bu sözü o kadar çok duydum ki, kendisini sağaltım alanına atmak isteyenlerden… Hani samimi, candan, içten, konuşkan olmak başarı için yeterliymiş gibi. Bekleme salonunda sıkıntıyla bekleyen hastaları oyalama görevi gibi bir iş olsa bu dedikleri mutlaka işe alınmaları için yeterli olacaktır. Ama sağaltım alanında geri tepen bir silah olacaktır sadece. Ne kadar çok konuşursanız, olacak şeyi o kadar olmaza çevirme ihtimaliniz artar.

Bir ara borsaya sarmıştım, kadın doğum uzmanlığı yaparken. Hatta hasta muayene ederken bile gözümün bir ucuyla ekrandan borsayı takip ederdim. Ama bir türlü o beklediğim patlama olmamıştı. Sonra bir tartışma listesinde, çok isabetli önerilerde bulunan bir kişiye başka bir kişi gıcık olmuş ve sen nereden bunları hep doğru biliyorsun diye sormuştu. O da o kişiye ne iş yaptığını sordu. Mühendisti, tüyocuyu fırçalayan. İsabetli tüyo veren kişi tam bir ders niteliğinde olan şu cümleleri sarf etmişti.

Benim işim bu. Ben sabahtan akşama kadar 10 tane tekrar takip ediyorum. Yüzlerce haber okuyorum. Kendi işimi iyi yapmaya çalışıyorum. Eğer amacın para kazanmaksa, sayın arkadaşım, bırak bu işleri de kendi işini adam gibi yapmaya çalış.

Bu cümlelerden sonra kısa süre içinde borsa hayatıma son verdim ve kendi işimi iyi yapma gayreti içinde oldum.

Yani sıfırdan başlayacaklar için de yararlı olacak bir kitap yazmak isterim ama dediğim gibi diğer bilgilerle donanmış olmak da şart değilse de bu işi iyi yapma niyeti içinde olacaklara yüksek düzeyde bir tavsiyedir. Haa, ben zaten bu alanda çalışıyorum ve gerçekten işimi hem iyi, hem de severek yapmak istiyorum diyenlere ne biliyorsam, deneyimlerim ve öğrendiklerim nelerse hiçbirini saklamadan bu kitapta aktarmayı umuyorum. 


Yorumlar - Yorum Yaz