Dr. Bülent URAN

Kişisel Web Sitesi

Üyelik Girişi
HOLİSTİK SAĞLIK

EKampi Bölüm 5





Cuma günü oldukça ilginç bir gündü benim için. O ana kadar bir çok kişi meditasyonlar sırasında bir çok duygusal boşalmalar yaşarken ben de tık yoktu. Bunu da ben "kendimi yeteri kadar boşaltmış olmalıyım"a yorumluyordum…

Cuma sabahı sarılma deneyi vardı.

Her kes herkese kalpten sarılacaktı.

Sarılmadan önce de “xxx senin yaşamını ve ışığını onurlandırıyorum ve bana bu deneyimi yaşattığın için tanrıya şükrediyorum” diyecektik.

Oldum olası sarılmaktan hoşlanmam. Ama bunun bir zaaf olduğunu bildiğim için son yıllarda kendimi zorladığım bir konuydu. Zorda olsa sarılmaya başlamıştım artık. Ama genelde bedenimin kasıldığının da farkındaydım.

O nedenle bu sefer sarılırken tamamen bedenimdeki hislere odaklanıp tam teslimiyet şeklinde sarılmaya başladım. Nefeslerle de gevşiyordum. 15 kişiyi böyle geçtim. Son 3 kişi kalmıştı ve onlar başkalarıyla sarılıyordu. Ben de ayakta beklerken bir an gözlerim kapattım ve o anda içimden ağlama hissi gelmeye başladı.

Nereden geliyordu bu ağlama hissi?

Göz yaşlarım kabarıyor ama bir duvara çarpıyordu. İyice gözlerimi kapattım ve içime odaklanmaya başladım. Bedenime odaklandım. Aklıma anneannem geldi… anneannemin annesi, babası, onun tanıdıkları geldi geçti.. ölmüş dayılarım geldi geçti ve ağlama hissi de kabarmaya başlamıştı.

İyice transa girmiştim bu arada. Gözlerim yaşlarla dolmaya başlamıştı. Bıraksam faaaş edecek durumdaydım…

Gözlerimi açtım karşımda incecik yapısıyla Melis duruyordu. O bana bakarken gözlerimle bağırarak konuşuyordum sanki…

İçimden habire “sen kimsin Melis.. hangisisin Meeliiiiis” diyordum. Bir tarafımda ne diyorsun sen demesi lazımken bu durumu son derece doğal bir durummuş gibi izliyordu…

Anne annem Zekiye’de ince yapılıydı. Ama Melis Yavuz Dayı’mın yaşayan kızı Belma’ya da çok benziyordu... Bu arada Melis’le sarılmam başladı ve ben başımı onun omzuna koyduğum anda hüngür hüngür ağlamaya başladım. Hıçkırıklara boğuldum. Burnumdan akan sümükler Melis’in omzunu yıkıyordu ama umurumda değildi…

Aklımdan anne annem ve annesi Pembe geçmeye başladı… (Pembe’yi hiç bilmem ama adını annemin yazdığı hatırattan biliyorum)… ve sanki bağlantılı diğer Kişiler de zayıf da olsa benim üzerimden sanki acı boşaltıyorlardı… Ve bir gün önce gördüğüm o mor salkımlı akışlar zihnimde beliriyordu. O anda da onların benimle ilgili ruhlar olduğunu düşünmüştüm. Şimdi onların o zaman neden göründüğünü anladım… sanki bana bu mesajı vermek için oradaydılar. 


Endes kampındaki spiritüel keşiflerden esinlenerek hazırlanmış kişisel gelişim çalışması

30 Ağustos 2015 - Spiritüel Gelişim ve Yeniden Sevgiyle Doğmak

Ayrıntılar için tıklayınız